Yedi Samuray 1954 yapımı epik Japon filmidir. Özgün adı Japonca 七人の侍 (Shichinin no Samurai) olan film İngilizce konuşulan ülkelerde Seven Samurai adı ile gösterilmiştir.

Yedi Samuray
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Sanat yönetimi, dekor ve kostüm dallarında 2 Oscar ödülüne, en iyi film ve en iyi erkek oyuncu dallarında da BAFTA ödüllerine aday gösterilen Yedi Samuray, Venedik Film Festivali'nde Gümüş Aslan ödülü ile ödüllendirilmiştir.


  • Adım Heinachi Hayashida. Odun Kesme Okulu'nun bir öğrencisiyim
  • En derin dostluklar genellikle şans eseri gerçekleşen buluşmalardan doğarmış.
  • Gerçekten çok aptalca davranıyorlar. Çiftçiler her zaman endişelenecek birkaç şey bulur. Yağmurlar, kuraklık, rüzgârlar. Başka bir deyişle, endişelenerek uyanırlar ve geceleri de aynı şekilde yatağa girerler.
  • Çoğu zaman sadece konuşmak bile insanın içini rahatlatır.Çektiğin acıları anlatırsan onlardan daha kolay kurtulursun.
  • Eğer kafan kesilecekse sakalın için üzülmene gerek yoktur.
  • Eğer bir erkek savaştan hemen önce kendi yolunun üzerinde ölümü görürse bir kadının kollarında olma arzusu duyar.
  • Yine kaybettik kazanan köylüler biz değiliz.
  • Her şeyden önce,yedi tane güvenilir samuray bulmak o kadar kolay değil.Özellikle de karşılığı üç öğün yemek olunca.
  • Çocuklar yetişkinlerden daha istekli olur yeter ki ona bir yetişkinmiş gibi davranalım.
  • Unutmayın!Savaş bir koşturmacadır. Saldırmak ya da savunmam için koşturur dururuz. Koşamazsanız işiniz bitti demektir.
  • Ama zaman akıp gidiyor. Hayallerin gerçeğe dönüşmeden önce bütün saçların beyazlaşıyor.İşte o zaman ailen ve arkadaşların çoktan ölüp gitmiş oluyor.
  • Tehlikeler her şey çok sakin göründüğü zaman gelir. (Kambei Shimada)
  • Peki, sen çiftçiler hakkında ne düşünüyorsun? Evliya olduklarını mı? Saçma! Onlar kurnaz yaratıklar! "Pirincimiz yok, buğdayımız yok, hiçbir şeyimiz yok!" derler. Ama vardır! Her şeyleri vardır! Evlerin altlarını kazın! Ya da ambarlarını arayın! Bir servet bulacaksınız! Pirinç! Tuz! Fasulye! Saki! Dere yataklarına bakın! Saklanmış çiftlikler bulursunuz! Evliyalar gibi davranırlar ama yalan tüm hayatlarını kaplamıştır! Ve bir savaş kokusu aldıklarında, yenilmiş olanları avlarlar! Dinleyin! Çiftçiler- Cimri, kurnaz, aşağılık, pis, aptal ve, acımadan öldüren! Allah kahretsin! İşte onların yaşam tarzı bu! Ayrıca! Onları birer canavara dönüştüren kim? Siz! Siz samuraylar! Köylerini yakarsınız! Çiftliklerini yerle bir edersiniz! Yiyeceklerini çalarsınız! Onları zorla çalıştırırsınız! Kadınlarını ellerinden alır karşı çıkanları da öldürürsünüz! Çiftçiler ne yapsın yani? (Kikuchiyo)
  • Bizi koruyacak bir Tanrı yok mu? Toprak vergisi! Zorunlu işçilik! Savaş! Kuraklık!
  • Şimdi de, haydutlar! Tanrılar, biz çiftçilerin açlıktan ölmesini istiyor olmalı.

Diyaloglar

değiştir

— Bizler bulamaçla karnımızı zor doyuruyoruz. Bir samurayı nasıl besleriz?
— Darı yiyebiliriz.
— Ama bir samuray sadece yiyecek karşılığı bizim için savaşır mı ?
— Siz de aç samuraylar bulun! Ayılar bile aç olduklarında ormanı terk eder.


— Ağlıyor.
— Karısını özlüyor olmalı.


— Hiç odun kesen birini görmedin mi?
— Bundan hoşlanıyor gibisin.
— Oh,bu benim doğamda var.
— Oldukça iyisin.
— Düşmanlarımı öldürmekte daha iyiyimdir.
— Çok öldürdün mü?
— Şey, hepsini öldürmek imkansız. Bu yüzden genellikle kaçarım.
— Harika bir yöntem!
— Teşekkür ederim.
— Aklıma gelmişken kırk haydudu öldürmek ilgini çeker mi?


— Hmm… yedi!
— Sen “dört” demiştin, ben de bu yüzden karşı çıktım.
— On tanesini kiralamaya bile gücümüz yeterdi. Ama bunu size söyleseydim on beş tane getirirdiniz. Ne demek istediğimi anladınız mı?
— Büyükbaba! Biraz endişeliyim! Köyün kızları, samurayları duyunca kendilerinden geçiyorlar. Köylüler, samurayların onlara yakın olmasından memnun olmayacaktır.
— Budala! Haydutları unuttunuz mu? Kafan kesilmek üzereyken sakalın için endişelenmen ne işe yarar ki?


— Bulabildiniz mi?
— Bir tanesini kaçırdık. Birinci sınıf bir kılıç ustasıydı.
— Kaçan balık büyük olur derler.
— Ama nasıl dövüştüğünü kendi gözlerimle gördüm. Mükemmeldi!
Yeteneğini mükemmelleştirmekten başka hiçbir şeyle ilgilenmeyen bir adam. Yani cevabı “Hayır!” oldu.


— Şu anda ölmeyi isterdim. Bu ıstıraptan kurtulmak için ölmekten başka çarem yok. Ama sonra öteki dünyada da aynı ıstırabı çekmeye devam edeceğimden korkuyorum.
— Çekmeyeceksin! Öteki dünyada savaş yok, haydutlar yok. Istırap çekmek de yok.
— Nereden biliyorsun? Hiç orada bulundun mu?
— Neden bu kadar bağırıyorsun?