Zeki Müren
Türk müzik sanatçısı (1931–1996)
Zeki Müren | |
---|---|
Doğum tarihi | 6 Aralık 1931 |
Doğum yeri | Bursa |
Ölüm tarihi | 24 Eylül 1996 |
Ölüm yeri | İzmir |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
Zeki Müren (d. 6 Aralık 1931, Bursa - ö. 24 Eylül 1996, İzmir), Türk bestekâr, ses sanatçısı ve oyuncu.
Sözleri
değiştir- Gerçek sanatçı, Tanrı'nın lütuflarıyla doğan ve kadirşinas halkın alkışlarıyla beslenen nadide bir çiçektir. Gerçek sanatçı kendini topluma adayan kişidir. Sanatçı kendi hayatını yaşayamayan sorumlu insandır. Sanatçı her saniyesi ölçülü ve mesuliyet dolu bir varlıktır. Gerçek sanatçı nice uzun yılların yükünü omuzlarında taşıyan bir ağır işçidir. Sanatçı topluma mutluluk veren ıstırapları neşeye çeviren insandır. Sanatçı her kalpte dolaşan kandır. Bir toplumun kalitesi yetiştirdiği gerçek sanatçılarla ölçülmektedir. Ve de sanatçı çok sabırlı olmalıdır her nimetin bir külfeti vardır çünkü.
- Bir Hoş Sada belgeselinde "Gerçek anlamda bize sanatçıyı tanımlar mısınız?" sorusuna cevabı.
- Hayatta nefret ettiğim üç şey: Riya, yalan ve nankörlüktür.
- Kıskanılacak insan bulamadım. İnanınız bulamadım.
- Pop, Türkiye'de büyük bir patlama yaptı. Öyle bir patlama yaptı ki tebrik etmemek elde değil. Ama her patlayan isim ebediyen kalacak mıdır? Orasını Allah bilir.
- Sanatçı doğuluyor, sanatçı olunmuyor.
- Tanrı'ya inanırım. Bir yüce varlığın, böyle bir âlemi meydana getirdiğine inanırım. Ve de, insanların daha doğarken, kaderlerinin yazıldığına inanırım. Ömür çizgisinin, ana karnındayken kesildiğine inanırım.[1]
- Türk Sanat Müziği, kat'iyyen ölmez ve ölmeyecektir... Çünkü herkesin kulağında bir anne ninnisi vardır. O ninniler, ya hicazdandır, ya uşşaktandır... Hele sabah ezanları sabâ makâmındandır... O yüzden bu müziğimiz ölmeyecektir ve daha da ileriye gidecektir.
- Türkçedeki en uzun tekerleme belki bu. Bu tarlaya bir şinik kekere mekere ekmişler. Bu tarlaya da bir şinik kekere mekere ekmişler. Bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye boz alaboz başlı pis porsuk dadanmış. Bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye de boz alaboz başlı pis porsuk dadanmış. O tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz alaboz başlı pis porsuk diger tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz alaboz başlı pis porsuğa demiş ki: Sen ne zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz alaboz başlı pis porsuksun? O da ona cevaben: Sen ne zamandan beri o tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz alaboz başlı pis porsuksan, ben de o zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz alaboz başlı pis porsukum, demiş!
- Yalnız Allah'tan korkarım, Allah'ın dediği olur. Bu büyük alemi yaratan ve de yöneten yüce kudret, alnımıza bir yazı yazıyor diyorum ben doğarken. Doğuyor, yaşıyoruz. Ama pembe… Ama gri… Ama siyah olaylarla geçiyor bir ömür ve sonra da çaresi yok ölüyoruz. Evet. Ben bazen ölümü de özlüyorum. "Ölüm özlenir mi?" diyeceksiniz. O beni özlemeden ben yakınlık kurarım. Yeter ki Tanrı onun bile hayırlısını versin. Gecinden versin. Başkalarına çektirmeden, gına getirmeden, başka kimseleri rahatsız etmeden… Ne demiş atalarımız? "İki gün yatak, üçüncü gün toprak..."