Nejdet Sançar: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Turgut46 (mesaj | katkılar)
→‎Sözler: Yeni başlık: Kaynaksız
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
TanriDagi (mesaj | katkılar)
Bazı sözlerde aynaklandırma yapıldı.
3. satır:
== Sözler ==
 
* Beni beraat ettirin demeyeceğim, çünkü benim için suç olarak gösterilen şey bu toprakları, bu ırkı sevmekten başka bir şey değildir. Yurdumu ve ırkımı seviyorum, onun içindir ki Türk ırkçısıyım. Bu sevginin manasını anlamayanlara sözüm yok. Eğer bu günahsa beni mahkum ediniz. Bu mahkumiyeti övünçle kabul ederim, şeref sayarım. Sizden adalet bekliyorum da demeyeceğim çünkü bu mahkeme adil değilse, o zaman büsbütün manasızdır. En büyük mahkeme olan tarihin huzurunda alnı açık bir Türk oğlu olarak, hiç endişem yok. On ayı doldurmakta olan ve büyük kısmı tahta masalarda yatmakla geçen hürriyetsizliğimi, millet yolunda çekilmiş şerefli bir felaket olarak sayıyorum. Duvarlar, ezilmiş hayvanların kan lekeleri ve rengini kaybetmiş, köpeklerin bile yatmayacağı pis hücrelerde geçen haftalarım içinde bir ışık sızacak kadar küçük deliği olmayan, tavanı basık bir inde, hayır bir in değil, mezarda, ışığa güneşe ve hayata hasret çekerek geçirdiğim günlerim, uykusuz gecelerim, yarın benim için acı fakat övünçlü hatıralarım olacaktır. Bunlardan yılmış değilim. Bilakis bahtiyarım. Yuvamın dağıtılmış olmasına, eşimin bir Türk anası olmak şerefini kazanacağı günlerde çektiği dayanılması güç ızdırapları ve akıttığı gözyaşlarını unutmamış olmama ve bugün hayat kavgasında minimini yavrusuyla tek başına kalmış olmasının ruhunda yarattığı fırtınalara rağmen bahtiyarım. Türk'ü sevdim, seveceğim. Ama bunun sonunda ızdıraplar varmış, felaketler varmış, hatta karşılaşılacak türlü kahpelikler doluymuş. Hepsi kabul! Türk ırkı sağ olsun!<ref>Yavuz Bülent Bâkiler, (''1944-1945). ''Irkçılık-Turancılık Davasında Sorgular Savunmalar'', Türk Edebiyatı Vakfı, Ankara 2010: s 144.</ref>
*Sade millet halinde değil, fert olarak insan gibi yaşamak isteyen her Türk, “her şey Türklük için!” prensibini benimsemeye mecburdur. Bu prensibi benimsemeyenler, yalnız vatanlarını ve milletlerini değil, kendi varlıklarını da felaketin kucağına atmayı, bilerek veya bilmeyerek, göze alan zavallı yaratıklardır.<ref>Nejdet Sançar, '' Türkçülük Üzerine Makaleler'', Töre-Devlet Yayınevi, Ankara 1976: s 28.</ref>
*Atatürkçülük, Gazi Mustafa Kemal’in heybetli varlığını siper yaparak, o siperin arkasından kendi adi çıkarlarını, siyasi ihtiraslarını veya Türklük aleyhindeki melun fikirlerini kolayca, rahatça ve hatta şirretçe söylemenin, yazmanın adından başka bir şey değildir. Öyle olmasaydı, hürriyetçisinden diktacısına, sosyalistinden kapitalistine, solcusundan komünistine, renksizinden Türklük düşmanına kadar o yıllardan beri o kadar kişi Atatürkçülük taslayıp durabilirler miydi?<ref>Nejdet Sançar, '' Türkçülük Üzerine Makaleler', Töre-Devlet Yayınevi, Ankara 1976: s 185.</ref>
 
=== Kaynaksız ===
 
*Sade millet halinde değil, fert olarak insan gibi yaşamak isteyen her Türk, “her şey Türklük için!” prensibini benimsemeye mecburdur. Bu prensibi benimsemeyenler, yalnız vatanlarını ve milletlerini değil, kendi varlıklarını da felaketin kucağına atmayı, bilerek veya bilmeyerek, göze alan zavallı yaratıklardır.
*Sizden adalet bekliyorum da demeyeceğim çünkü bu mahkeme adil değilse, o zaman büsbütün manasızdır. En büyük mahkeme olan tarihin huzurunda alnı açık bir Türk oğlu olarak, hiç endişem yok.(<small>1944 Türkçülük Davasındaki savunmasından.</small>)
*Atatürkçülük, Gazi Mustafa Kemal’in heybetli varlığını siper yaparak, o siperin arkasından kendi adi çıkarlarını, siyasi ihtiraslarını veya Türklük aleyhindeki melun fikirlerini kolayca, rahatça ve hatta şirretçe söylemenin, yazmanın adından başka bir şey değildir. Öyle olmasaydı, hürriyetçisinden diktacısına, sosyalistinden kapitalistine, solcusundan komünistine, renksizinden Türklük düşmanına kadar o yıllardan beri o kadar kişi Atatürkçülük taslayıp durabilirler miydi?
*“Savaş felakettir”, “savaş medeniyeti yıkıcıdır”, “savaş vahşettir” gibi fikirleri tekrarlamanın millet için bir faydası düşünülebilir mi? Hele ikinci dünya savaşında savaşmasını bilmeyen milletlerin iskambil kağıtları gibi devrildiklerini gördükten sonra, bu fikirleri millete telkin etmekten ne kazanç beklenebilir?
*Türk'ü sevdim, seveceğim. Ama bunun sonunda ızdıraplar varmış, felaketler varmış, hatta karşılaşılacak türlü kahpelikler doluymuş. Hepsi kabul! Türk ırkı sağ olsun!
"https://tr.wikiquote.org/wiki/Nejdet_Sançar" sayfasından alınmıştır