Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
k 85.101.247.111 mesaj tarafından yapılan değişiklikler geri alınarak, Vitruvian tarafından değiştirilmiş önceki sürüm geri getirildi. |
II. Niveles (mesaj | katkılar) |
||
243. satır:
*Mademki insanın yaratılmasında ki maksat, Tanrı'ya ibadet etmesidir, şu halde ibadetten baş çeken, ibadete yanaşmayan kişinin ibadet yeri cehennemdir. İnsan her işi yapabilir, fakat yaratılmasındaki maksat ibadettir. "Ben, insanları, cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım." Bu ayeti okusana. Alemin yaratılmasındaki maksat, ibadetten başka bir şey değil!<ref>Mesnevi, 3. Cilt, 2985-2990</ref>
* Máná odur ki seni senden alır, şekle bağlanmaktan seni kurtarır. İnsanı kör ve sağır eden nakşa, surete, güzel bir yüze aşık eden şeye máná demezler. Körün nasibi gam artıran hayallerdir. Gözün payı da şu asli olmayan geçici hayallerdir. Senin nefs eşeğin kaçmıştır. Onu mücahede kazığına bağla, o ne zamana kadar insanlık ve ibadet yükünü taşımaktan kaçacak? İster yirmi yıllık yol olsun, ister otuz yıllık, isterse iki yüz yıllık, ona sabır ve şükür yükünü yüklemek, ona bu yükünü taşıtıp götürtmek gerek. Hiçbir günahkar başkasının günahını çekmedi. Hiç kimse de ekmediğini biçmedi.<ref>Mevlana Celaleddin Rumi, ''Konularına Göre Açıklamalı Mesnevi Tercümesi 1-2'', terc. Şefik Can, s.311, Ötüken Yayınları, İstanbul:2005, ISBN 975-437-229-2</ref>
*
* Meyve ekşi bile olsa, olmadıkça ona ham derler.
* Mideyi bırak da gönül tarafına salın. Salın da Allah’tan perdesiz selam alasın.
|