Kader (Arapça: قدر), bütün olayların önceden ve değişmeyecek biçimde düzenlediğine inanılan ezelî takdir. Alın yazısı, yazgı veya mukadderat olarak da anılır.


Yazgı kartları karıştırır, biz de oynarız.
Arthur Schopenhauer
  • Yazgı kartları karıştırır, biz de oynarız.
  • İnsanların kader dedikleri çoğu zaman sadece kendi kendilerine yaptıkları aptal oyunlar.
  • Kader önünde sonunda öyle veya böyle günahlarımızın bedelini önümüze koyar. Görünen ya da görünmeyen zaman içinde herkes günahlarının bedelini öder. Bunu bilen adam kimseye kızmaz, gücenmez, kimseyi aşağılamaz, kimsenin arkasından konuşmaz, kimseyi itham etmez, kimseden nefret etmez, kimseye kin tutmaz. Bunu bilen adam karşılaştığı aksiliklere şaşmaz. Önüne çıkan maddi-manevi engellerin kendi günahlarından başka bir şey olmadığını bilir.
İnsanların mutlulukları ya da mutsuzlukları, kaderin olduğu kadar da karakterlerinin eseridir.
La Rochefoucauld
  • İnsanların mutlulukları ya da mutsuzlukları, kaderin olduğu kadar da karakterlerinin eseridir.
  • Söylediklerinize dikkat edin düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize dikkat edin duygularınıza dönüşür. Duygularınıza dikkat edin davranışlarınıza dönüşür. Davranışlarınıza dikkat edin alışkanlıklarınıza dönüşür. Alışkanlıklarınıza dikkat edin değerlerinize dönüşür. Değerlerinize dikkat edin karakterinize dönüşür. Karakterinize dikkat edin kaderinize dönüşür.
  • Kader bilgisizin zindanı ve zinciridir.
  • Her ölümlü yalnız kendi kaderinden sorumludur.
  • Kader vermediğini geri alamaz.