Şarap
üzümden yapılan fermente içecek
- İyi şarap, kendini satar. Avusturya atasözleri
- Veresiye şarap içen iki kere sarhoş olur. Türk atasözleri/V
- Biliyorum, onlar gizlice şarap içerlerdi, ama herkese suyu mübah kıldılar. Heinrich Heine
- Allah, şarap içmeği, pislik ve kötülükleri önlemek için. Fatıma Zehra
- Saat 12'den sonra her içki şaraptır. Cemal Süreya
- Osmanlı’da şarap yasak değildi ki…”
- Akşam Gazetesi’nin 21 Nisan 2007 tarihli sayısında Nedim Atilla’dan
- Ayrıca Osmanlı hiçbir şekilde bir şeriat devleti değildi. Bazı dönemlerde güvenlik nedeniyle alkol tüketimi yasaklanmış olsa da, alkollü içki satışı serbestti. Dahası devlet meyhane ve kerhane fiyatlarını belirliyor, buralarda narh uygulaması bile yapıyordu. Bu basit örnek bile Osmanlı’nın bir şeriat devleti olmadığını göstermeye yeter.
- “Osmanlı ve İslam polisleri çıktı başımıza. Bu adamlar Osmanlı’yı kafalarındaki İslam devleti şablonuna oturtmaya çalışıyorlar. Bugün Osmanlı’yı savunanlar, İslam vasıtasıyla sahip çıkıyor, kültür olarak sahip çıkmıyor ki. Osmanlı’da kerhane ve meyhane yönetmeliği vardı, Kanuni zamanında devlet şarap ihraç edip vergi alırdı, bunların var olduğu devlet şeriat devleti değildir. İslam, imparatorluk İslamıydı. Ama şimdi köy İslamı hakim. Adam şehrin göbeğine cami yapıyor, tenekeden yeşil minare dikiyor tepesine. Köydeki binasının rengidir o. Köy İslamı, imparatorluk İslamını anlamaz. O yüzden de işlerine gelmeyene karşı çıkar. Ama kitapta yazılanların hepsi bizim hikayemiz. Hiç gocunacak bir şey yok. Geçmişin iyi tarafına sahip çıkacağız, işimize gelmeyen tarafına sahip çıkmayacağız. Öyle şey olmaz, hepsi bizimdir.
- Osmanlı döneminde meyhaneler koltuk ve gedikli olmak üzere 2 sınıfa ayrılırdı. Gedikli meyhaneler ruhsatlı olup sayıları tahdid edilmişti. Koltuk meyhaneleri ise ruhsatsız ve kaçak çalıştırılırlardı. Zaman içinde bunlara ayaklı meyhaneler ilave olurken, gedikli meyhaneler Abdülaziz döneminden sonra selatin meyhaneleri olarak anılmaya başlandı. Bir de koltuk ile gedikli arasında küplü meyhaneler vardı. Genellikle meyhanelerde şaraplar büyük fıçılarda bulunurken, küplü meyhanelerde şarap ve rakılar için özel küpler kullanılırdı...” — Reşat Ekrem Koçu [2]
- Ayrıca, Osmanlı İmparatorluğu'nda alkollü içkilerin dağıtımı ve satımından alınan vergilere ‘Zecriye Vergisi’ deniliyordu. O devirde alkollü içkilerin yapımı, dağıtımı ve satışı gayr-i müslim teba tarafından yapılırdı. Bu verginin toplanmasıyla ilgilenen tahsildarın tuttuğu defterlerde Marmara sahillerinden İstanbul'un Samatya, Galata, Kumkapı, Beşiktaş vs. gibi çeşitli yerlerine getirilen rakı ve şarap miktarı, meyhanelerde çalışan usta ve çırakların isim ve eşkalleri, içki taşıyan gemilerin getirdikleri içki miktarı, İstanbul'a gelen içki kayıtlarından alınan perakende hasılat ile muhtelif kazaların zecriye vergileri, teslimat ve stok işlemleri, bağlardan alınan zecriye vergileri kayıtları gibi konular yer almaktaydı.
Kişiler | Atasözleri | Konular | Kitaplar | Hayali karakterler | Filmler | Diyaloglar | Belgeler | Duvar yazıları | Mesajlar | Gaflar | Sloganlar