Cemal Süreya
Türk şair, yazar ve çevirmen (1931–1990)
Cemal Süreya | |
---|---|
Doğum tarihi | 1931 |
Doğum yeri | Erzincan |
Ölüm tarihi | 9 Ocak 1990 |
Ölüm yeri | İstanbul |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
Bu maddedeki bazı sözlerin doğrulanabilmesi için ek kaynaklara ihtiyacı vardır. Ayrıntılı bilgiyi maddenin tartışma sayfasında bulabilirsiniz. |
Cemal Süreya, Türk şair.
Üvercinka
değiştir- Yaşayanlar seven sevene dünyada,
biz öldüğümüzle kalmıştık.- s. 27
- …
Kadın kısmı n’apar Güzin onu yapacak
Bacağını azıcık yukarı çekti
Süleyman yutar mı kaçın kurrası
Bu sefer biraz aşağıdan öptü
Hadi bakalım.
…
Göçebe
değiştir- (...) Tek şövalye bırakıp kendinden üstün (...)
Mızrağını geçirdi içinden bir flütün. (...)- s. 58
- ...
Jandarma daima nesirde kalacaktır
Eşkiyalar silahlarını çapraz astıkça türkülerine
Ve bu dağlar böyle eşkiya güzelliği taşıdıkça
Patronun karısını zimmetine geçirip
Amasya'dan Kars'a kaçmakta olan sayman yardımcısıyla
Alevilikten konuşuyoruz uzun süre
Yanımdaki hep bir gazetede Marilyn Monroe'nun resimlerine bakıyor
Marilyn Monroe öldü diyorum ona
Ölümü siyah bir kakül gibi alnına düşürmesini bildi
Şimdiyse Cennette Nietzsche'nin metresi olması gerekir.
...
- s. 61
Sevda Sözleri
değiştir- Beni öp sonra doğur beni...
- s. 84
Üçbin Yaprak Yüzbin İpek Böceği
değiştir- Ayışığında oturuyorduk
Bileğinden öptüm seni
Sonra ayakta öptüm
Dudağından öptüm seni
Kapı aralığında öptüm
Soluğundan öptüm seni
Bahçede çocuklar vardı
Çocuğundan öptüm seni
Başka evlerde karşılaştık
İliğinden öptüm seni
En sonunda caddelere çıkardım
Kaynağından öptüm seni.- s. 119
- ...
iki şey: aşk ve şiir
mutsuzlukla beslenir biri
biri ona dönüşür.- s. 124
- Özgürlüğün geldiği gün,
o gün ölmek yasak!- s. 135
Uçurumda Açan
değiştir- Ey alınyazısı uzmanı,
Suretlerle doldurursun yazını.- s. 143
- Güzelsin sevgilim,
Ama çok yakından!..- s. 154
Oteller, Hanlar, Hamamlar İçin
değiştir- Şu günlerde içkiye düştüm, ondan mıdır bilmem,
Daha çok seviyorum Cansever'i, Uyar'ı, Can Yücel'i,
Bir de Fethi Naci'yi,ve elbet Mustafa Kemal'i. (...)- 163
Sıcak Nal
değiştir- Yakup Cemil’in
kurşuna dizilmeden hemen önce
üst üste içtiği
ömründeki ilk üç sigara.- s. 200
Kısa Türkiye Tarihi
değiştir- Üç anayasa
ortasında büyüdün:
Biri akasya
Biri gül
Biri zakkum.
- s. 220
Dergilerde kalanlar
değiştir- Sen eteklerinden erdemler sarkan
Kırmızı başlıklı pis kız,
Dağ - taş derdinde bahçe toprağı,
Kulplu platin, paçalı tavuk,
Geldin değiştirdin bütün anılarımı.- s. 291
- Ölüyürum tanrım.
Bu da oldu işte.
Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrım.
Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir..
Üstü kalsın..
- s. 299
Diğer
değiştir- …
Senin o eskisi olmamana imkân yoktu
Ama inadından yapıyordun bunu Cemile
İnattandı hep o içip içip gitmeler
Bense boşalttığın kadehleri satın alıyordum
Enayilik ettiğimi bile bile
Hele o çıkışın yok mu kapıdan
O Allahın belâsı herifle
Başkasının olmayı bir türlü beceremiyordun
Millet arkandan gülüyordu
Düştüğün hale...- Piyale
- Önceleyin bir ellerin vardı yalnızlığımla benim aramda
Sonra birden kapılar açılıverdi ardına kadar
Sonra yüzün onun ardından gözlerin, dudakların
Sonra her şey çıkıp geldi
Bir korkusuzluk aldı yürüdü çevremizde
Sen çıkardın utancını duvara astın
Ben masanın üstüne kodum kuralları
Her şey işte böyle oldu önce.
...- Önceleyin
Sözleri
değiştirKaynaklı
değiştir- Evliliğin aşkı kesin öldürdüğü kanısındayım… Kendi deneyim için söylüyorum: Aşk meşru bir şey olamaz. O da şiir gibi meşrulaşınca ölür. Aşk da, şiir de uzlaşıcı olunca ölür. Genel olarak sanat böyledir… Masallar da çobanın prensese kavuştuğu an bitmiyor mu.[2]
- Şiirde azalan verimler kanunu var. Dil bir açıdan işlendikçe o alanda elde edilen verimler bir noktadan sonra azalmaya başlıyor. Bu, bir bunalıma yol açıyor. Bunalımlar da yeni şiir alanları, yeni açılar bulunmasıyla sona erer hep.[3]
- Şiirde asıl olan hikâye etmek değil, kelimeler arasında kurulacak "şiirsel yük"tür.[3]
- Halk deyimlerinin havası şiirin kanat çırpmasına imkân vermeyecek kadar dar bir havadır.[3]
Kaynaksız
değiştir- Konuşmuyor, anlatmıyor diye hissetmiyor sanmayın. Kimisi içine atar çığlıklarını.
- Şiir her şeyi anlatma özgürlüğünü kullanmalıdır diyorum. Bireyci şair için de doğru bu, toplumcu şair için de.
- ...ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti çünkü iki kişiydik.
- Adresim oldun benim. Biliyorsun bunu değil mi? Alınyazım oldun. Korka korka çaldım kapını. Ne yapayım sevdim seni... Sensin artık ne varsa...
- Akla gelen, başa gelir diyorlar ya, yalan! Öyle olsa, milyonlarca sen düşerdi başıma.
- Kimse beni sevmiyor" diye bağırdım... Annem: "ben daha ölmedim" dedi.
- Küfür diyorum, bir saldırmama eylemidir.
- Aşklar da bakım istiyor, öğrenemedin gitti...
- Ben nerede bir çift göz gördümse tuttum onu güzelce sana tamamladım. Sen binlerce yaşayasın diye yaptım bunu. Bir bunun için yaptım...
- Bir çeşmeye koşar gibi koşuyorum sana. Anlasana!
- Göz göze gelebilirseniz, ipi kopmuş bir uçurtma, hızla uzaklaşır bakışlarından.
- Hep kazanırsın ey çözümsüzlük!
- Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka, keşke yalnız bunun için sevseydim seni...
- Kehanet adlı kısacık bir şiir buldum. Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
- Daha nen olayım isterdin, onursuzunum senin!
- Kuşlar toplanmış göçüyorlar; keşke yalnız bunun için sevseydim seni...
- Neden yorgunsun sorusuna cevap aramaktan ve bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum...
- Niye mi koşarsın böyle ufka doğru. Pir Sultan mı ısmarladı seni, Kızılırmak'tan öte Sivas'a doğru.
- Önce sevdiğiniz terk eder sizi, arkasından uykunuz.. Sonra ne sevdiğiniz gelir geri, ne de uykunuz....
- Öyle bir sihirbazdın ki; beni bile kaybettin.
- Saat 12'den sonra her içki şaraptır.
- Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük...
- Senin bir havan var beni asıl saran o. Onunla daha bir değere biniyor soluk almak.
- Şurda 'senin gözlerindeki o bakımsız mavi'; güzel laflı İstanbullular...
- Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor, nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini...
- Yalnızlık bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.
- Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım, bu böyle pek de kolay değil gerçi...
- Birlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü; Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse değerlendiremez.
- İkide bir elini başına götürüp rüzgarda dağılan yalnızlığını düzeltiyorsun.
- Sizin hiç babanız öldü mü? Benim bir kere öldü kör oldum.. Yıkadılar aldılar götürdüler, babamdan ummazdım bunu kör oldum!
- İki kişiyi birden severdim, karnemde sevinç bir aşk iki.
- Garson şarap getir, garsonun hali harap.
- Kim istemez ki mutlu olmayı, ama mutsuzluğa da var mısın?
- Ölüm mü, bir gölün dibinde durgun uykudasın. Denizler? Tanrılar karıştırır durur denizleri...
- Yürüyor muyduk, Yoksa bir doğa parçasının Altını mı çizdiriyorlardı bize?
- Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevdada boğulur.
- Biz hepimiz yeni kalmak istedik. Bizim için yenilik, öbür öğelerden baskın bir öğe oldu hep.
- Uçmak için kuş olmak gerekmiyor, Küçük sevinçler olsun yeter.
Hakkında söylenenler
değiştir- İçinde bir şiir cini vardı. Yaşamın güzelliğinin yolu ona yanıt vermekten geçer. Cemal, şiir yazarak yanıt verdi. Emsalsiz bir yetenekti. — Cahit Kayra[4]
- Cemal Süreya, Türkçenin en büyük şairidir. Türkçeyle sevişmiş, Türkçeyi işlemiş, zenginleştirmiştir. — Doğu Perinçek[5]
Kaynakça
değiştir- ↑ Cemal Süreya, Bütün Şiirleri, YKY
- ↑ Zeynep Oral, Sanat Dergisi (1983). "Cemal Süreya: «Aşk meşru bir şey olamaz. O da şiir gibi meşrulaşınca ölür»".
- ↑ 3,0 3,1 3,2 Enginün, İnci (Kasım 2013). "İkinci Yeni". Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı (14 bas.). İstanbul: Dergâh Yayınları. s. 127. ISBN 978-975-995-277-8. Bilinmeyen parametre
|ilkyayınyılı=
görmezden gelindi (yardım); Bilinmeyen parametre|ilkyayınayı=
görmezden gelindi (yardım) - ↑ 'Cemal Süreya’da bir şiir cini vardı’
- ↑ Doğu Perinçek, Cemal Süreya'yı Anlattı
Cemal Süreya ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.