Can Dündar

Türk gazeteci ve araştırmacı
Can Dündar
Yazar, araştırmacı, gazeteci ve belgesel yapımcısı.
Doğum tarihi 16 Haziran 1961
Doğum yeri Ankara
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi

Can Dündar (d. 16 Haziran 1961, Ankara), Türk araştırmacı, gazeteci, televizyoncu ve belgesel yapımcısı.

Türkiye'nin yakın tarihi, politikası ve popüler kültür konularında hazırladığı belgeselleri ile tanınmış bir belgesel yapımcısıdır. Özellikle Sarı Zeybek (1993) belgeseli ilgi görmüştür.

Şubat 2015'te Cumhuriyet Gazetesi’nin genel yayın yönetmeni olan Dündar'ın,[1][2] bu gazetede 29 Mayıs 2015 tarihinde kendi imzasıyla yayınlanan MİT Tırlarındaki silah haberi[3] büyük yankı uyandırmış ve gazeteci bu haber nedeniyle tutuklanıp yargılanmıştır.

Yargılama sonucunda casusluk ve hükûmeti ortadan kaldırma suçlamalarından beraat eden Dündar, devletin gizli belgelerini elde edip yayınlamaktan 27 yıl 6 ay ceza aldı.[4] Davanın temyiz sürecinde tutuksuzluğu devam eden gazeteci, can güvenliği endişesiyle Almanya'ya gitti.[5] Dündar, Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmenliğinden ayrılmış; aynı gazetede köşe yazarlığına devam edeceğini açıklamıştır.[6]

31 Ekim 2016 tarihinde hakkında yakalama kararı çıkarılan[7] Dündar, 2017'de Oslo Barış Araştırmaları Enstitüsü tarafından açıklanan Nobel Barış Ödülü adayları arasında üçüncü sırada yer aldı.[8] Can Dündar 31 Aralık 2022 tarihinde, İçişleri Bakanlığının yayınladığı "Terör Arananlar" listesinde gri kategoriye eklendi.[9][10]

Sözleri

değiştir
  • Gerçek AtatürkDoğu Perinçek sayesinde tanıdık.
  • Üzülmemek için aşık olmayanlar, tuvalete gitmemek için yemek yemiyor olmalı...
  • Yeterince dürüstseniz, fazlasıyla aşık ve gercekten seviyorsanız; Hazırsınız demektir: artık mutsuz olabilirsiniz.
  • Çok sevdim evet ve evdim evdim evrildim.
  • Onun (Hayrünnisa Gül) Köşk'te kocasının ardına saklanmış, kendi halinde bir gölge kadın olacağını sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Çünkü yaptıkları yapacaklarının garantisi
  • Provokasyon, meydanları kapatmakla, mitingleri yasaklamakla önlenmez; cesaretlendirilir olsa olsa. Provokasyon, böylesi bir kararlılıkla ve kitlesellikle provokatörün üzerine yürünerek önlenir. Bu, "Biz sana rağmen varız. Sana demokrasiyi baltalatma hazzını yaşatmayız" demektir.[11]
  • Türkiye’nin en ünlü meydanını, maç gecesi fanatizme, yılbaşı gecesi alkolizme açıp bayram günü emekçiye kapatmak, okullar olmadan maarif yönetmeye benzer ki, "Ben senle baş edemiyorum" diyerek provokatöre teslim olmak anlamı taşır.[11]
  • Cehennemle cennetin buluştuğu "cehen-net" burası...
    Bir ayakla sevdanın, öbürüyle nefretin toprağına basılabilen sıra dışı hudut noktası...
    Coşkuyla zulmün, cezayla ödülün, cenazeyle düğünün kolkola gezdiği diyar...
    Bağrından sanatçılar doğuran, doğurduğu sanatçılara acımadan kıyan alacakaranlık bir kuyu...
    Hiç umut kesmeden yattığımız müebbet...
    Sevgimizin de şiddeti kadar orantısız olduğu memleket...[12]
  • Ben vejetaryen (et yemeyip, sadece ot yiyenlerden) değilim. Ama vejetaryenlere hak veren ve onlardan biri olmaya özenen biriyim. İlginç bir algı düzeyi bu... Hayata onların penceresinden bakmaya başladınız mı, o güne dek sıradan gelen pek çok ayrıntı, tüyler ürpertici görünmeye başlıyor: İte kaka kamyonlara yüklenip infaza götürülen ve haftalarca masum mesut oynadığı bahçede boğazlanan hayvanlar, parçalanmış çeneleriyle pis su dolu bir kovada çırpınarak ölümü bekleyen balıklar, içkili sabahlarda süslenip getirildikleri soframızda keyifle kaşıkladığımız kelleler, beyinler, gözler, bağırsaklar... Dışarıdan bir gözle bakmaya çalışın; bunun insanoğlunun barbar yüzünün fotoğrafı olduğunu siz de göreceksiniz.[13]
  • Dünya “değişim” diye ayaklanırken burada “tecrübe”, siyasette aranan hasletlerin en kıymetli tahtına yerleşiyor. Yaşlıya talep, yurt sathındaki muhafazakârlaşmanın, değişim kaygısının bir gizli yüzü, bir yan ürünü olarak zuhur ediyor. Ve “siyasetin ihtiyarlar heyeti”nin, “yaşamını değiştirme iradesi göstererek”, işbaşı yaptığı Türkiye, kendine yeni bir yön verme iradesini kaybediyor. İhtiyarlıyor; bir gençlik bayramının arifesinde...
  • Önce Köpekler Uyandı. Panik İçinde Haykırarak...(Resmi Rakam Diyorsunuz Tabii Fakat...)...Yeryüzü Çatladı.
  • ...Şimdi Altan 2 tane yaklaşım var; bir, ya diyoruz ki Türkiye Tek Adam yönetimine çok alıştı, o yüzden bütün bunlar bizi şaşırtıyor. Altılı Masa içindeki tartışmalar, Emek ve Özgürlük İttifakı içindeki tartışmalar... Halbuki bunlar aslında doğal, siyasetin doğasında olan şeyler. Siyaset bir diyalog, uzlaşmalar rejimi. Ben bunu Almanya'da çok net görüyorum. Almanya koalisyonlarla yönetiliyor. Tek adam yönetiminden o kadar dilleri yanmış ki savaştan beri bir daha Hitler gibi birisi çıkmasın diye bütün sistem koalisyon üzerine, uzlaşma üzerine, diyalog üzerine kurulmuş. O yüzden bir hükümet kurulması aylar sürüyor ve bu seçim sonrası oluyor genelde. Şimdi Türkiye çok ilginç bir şey deniyor; seçim öncesi bir koalisyon kuruldu, ve onun zeminini oluşturmaya çalışıyor. Bir yandan gerçekten zorlu bir süreç. Bu iki ittifak açısından da söylüyorum. Yani muhalefetteki iki ittifak açısından da hiç kolay değil. Tek Adam ağzından her çıkanın kanun olduğu bir yerde "Şimdi nasıl olacak, herkesin rızası mı olacak, herkesin bayrağı mı olup olacak?" falan bunlar büyük kargaşa. Ama demokrasiye dahil bir şey bu, bunu görmemiz lazım. Ama öte yandan da baktığında, ya bu Tek Adam rejimden kurtulmanın tek yolu işte bu yani. Bir araya geleceğiz ve bunu çözeceğiz. Hani "Bunun bu kadar karışık olmaması lazım duygusu" da içimizde. Yani şeye kadar gelmişim 20 yıl geçmiş artık Hani bir adım daha atıp şey yapacaksın bitireceksin işi ve orada hala birbirine çelme takıyorsun. Seyirci olarak tabii biz sahada bunu gördüğümüz zaman da "Ya bunu yapma artık!" diyoruz. İsyan ediyoruz haklı olarak.[14]

Kaynakça

değiştir

Şablon:Reflist

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları:

Vikipedi'de Can Dündar ile ilgili ansiklopedik bilgi bulunmaktadır.

  1. "Cumhuriyet'in Genel Yayın Yönetmenliği'ne Can Dündar getirildi". hurriyet.com.tr. Hurriyet gazetesi 9 Şubat 2015. 6 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ağustos 2016. 
  2. "Arşivlenmiş kopya". 6 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ağustos 2016. 
  3. "Arşivlenmiş kopya". 1 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ağustos 2016. 
  4. Can Dündar 'MİT tırları' davasında 27 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı
  5. Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; enson isimli refler için metin sağlanmadı
  6. Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; veda isimli refler için metin sağlanmadı
  7. "Arşivlenmiş kopya". 3 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2016. 
  8. "Can Dündar'a Nobel adaylığı ve kırmızı bülten". Deutsche Welle. 28 Eylül 2017. 28 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Eylül 2017. 
  9. Firari Can Dündar "Terör Arananlar" listesinde gri kategoriye eklendi
  10. FETÖ'nün "MİT tırları kumpası"nın üzerinden 9 yıl geçti
  11. 11,0 11,1 Solduyu lazım!, 1 Mayıs 2008.
  12. Agorafobi, 3 Mayıs 2008.
  13. Midemizdeki hayvan mezarlığı
  14. https://www.youtube.com/watch?v=d2rZtsLxCIM