Koalisyon hükûmeti
birden çok siyasi parti veya grubun ortaklaşa kurduğu hükûmet ve yönetim biçimi, ortak yönetim
Koalisyon hükûmeti, parlamenter sistemde birden çok siyasi partiden oluşan hükûmet biçimi.
Koalisyon hükûmeti | |
---|---|
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
Hakkında söylenenler
değiştir- Benim en büyük endişem parlamenter sistemde koalisyonlara geri dönmek. Bunu sadece yaşadığım için söylemiyorum, rakamlar da bu endişemi destekliyor. Koalisyonlar genelde bir önceki darbelerin ürünü oluyor. Tarihe bakıyorsunuz, Adnan Menderes 10 yıl boyunca çok iyi bir performans gösteriyor. ondan sonra Süleyman Demirel geliyor, o da iyi bir performans sergiliyor. Ama ne yapılıyor, biri idam ediliyor, diğeri cezaevine yollanıyor, merkez sağ yok ediliyor. Ve her kesintiden sonra koalisyonlar ortaya çıkıyor.[1] - Tansu Çiller
- ...Şimdi Altan 2 tane yaklaşım var; bir, ya diyoruz ki Türkiye Tek Adam yönetimine çok alıştı, o yüzden bütün bunlar bizi şaşırtıyor. Altılı Masa içindeki tartışmalar, Emek ve Özgürlük İttifakı içindeki tartışmalar... Halbuki bunlar aslında doğal, siyasetin doğasında olan şeyler. Siyaset bir diyalog, uzlaşmalar rejimi. Ben bunu Almanya'da çok net görüyorum. Almanya koalisyonlarla yönetiliyor. Tek adam yönetiminden o kadar dilleri yanmış ki savaştan beri bir daha Hitler gibi birisi çıkmasın diye bütün sistem koalisyon üzerine, uzlaşma üzerine, diyalog üzerine kurulmuş. O yüzden bir hükümet kurulması aylar sürüyor ve bu seçim sonrası oluyor genelde. Şimdi Türkiye çok ilginç bir şey deniyor; seçim öncesi bir koalisyon kuruldu, ve onun zeminini oluşturmaya çalışıyor. Bir yandan gerçekten zorlu bir süreç. Bu iki ittifak açısından da söylüyorum. Yani muhalefetteki iki ittifak açısından da hiç kolay değil. Tek Adam ağzından her çıkanın kanun olduğu bir yerde "Şimdi nasıl olacak, herkesin rızası mı olacak, herkesin bayrağı mı olup olacak?" falan bunlar büyük kargaşa. Ama demokrasiye dahil bir şey bu, bunu görmemiz lazım. Ama öte yandan da baktığında, ya bu Tek Adam rejimden kurtulmanın tek yolu işte bu yani. Bir araya geleceğiz ve bunu çözeceğiz. Hani "Bunun bu kadar karışık olmaması lazım duygusu" da içimizde. Yani şeye kadar gelmişim 20 yıl geçmiş artık Hani bir adım daha atıp şey yapacaksın bitireceksin işi ve orada hala birbirine çelme takıyorsun. Seyirci olarak tabii biz sahada bunu gördüğümüz zaman da "Ya bunu yapma artık!" diyoruz. İsyan ediyoruz haklı olarak.[2] - Can Dündar