Epikür
Antik Yunan filozofu
(Epikuros sayfasından yönlendirildi)
Epikür | |
---|---|
Epikurizm düşüncesinin yaratıcısı Yunan filozof. | |
Doğum tarihi | M.Ö. 341 |
Doğum yeri | Sisam |
Ölüm tarihi | M.Ö. 270 |
Ölüm yeri | Atina |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
Sözleri
- Gizlilikte yaşa!
- Ölüm bizim için hiçtir.
- Özgürlük efendisizdir.
- Haz, mutlu bir yaşamın başı ve sonudur.
- Yaşamıyor olmak hiç de korkunç bir şey değil.
- Yoktum, Varım, Olmayacağım, Umrumda Değil.
- Epikuros felsefede doyumu ve mutluluğu bulur.
- Kendine yeterliliğin en güzel meyvesi, özgürlüktür.
- Azla mutlu olmayan insan hiçbir şeyle mutlu olamaz.
- Kim etrafa korku salarsa, kendisi de korkusuz değildir.
- Özgürlük, kendi kendine yetmenin en yüce meyvesidir.
- Fukaralık, doğal yasaya göre düzenlenmiş bir zenginliktir.
- Basit kişiler mutluluk ile övünür, felaketle de yere serilir.
- Yaşlılar da gençler gibi felsefe ile kendilerini yetiştirmeliler.
- Bilge olan evlenmez. Evlense bile aşkın vehimlerine kapılmaz.
- Aklı başında insan savaşla ilişkili hiçbir şey yapmaya kalkışmaz.
- Bilge insan yemeğin çoğunu değil, en lezzetlisini yemeye bakar.
- Mühür balmumunda nasıl iz bırakırsa, eşya da insanda öyle iz bırakır.
- Felsefe, mutlu bir yaşam sağlamak için tutarlı eylemsel bir sistemdir.
- Mühür balmumunda nasıl iz bırakırsa, eşyada insanda öyle iz bırakır.
- Barış tacı, saltanat tacıyla kıyaslanamayacak kadar güzel ve değerlidir.
- Felsefe mutlu bir yaşam sağlamak için, tutarlı eylemsel bir sistemdir.
- Yaşamında, komşun farkına vardığı zaman utanacağın hiçbir şey yapma.
- Kendi doğruların başkalarına yanlış geliyor diye, doğrularından vazgeçme.
- Bir insanın kendisinin yapabileceği şeyleri tanrılardan istemesi anlamsızdır.
- Yaşamımızı bekleyişten bekleyişe tüketiyor ve hepimiz acı içinde ölüyoruz..
- Var olduğumuz sürece ölüm ortada yoktur; ölüm geldiği anda da biz artık yokuz.
- İnsanın karakteriyle ilgilenmesi için hiçbir zaman çok erken ya da çok geç değildir.
- Bütün hayatınızı muhtemelen ulaşamayacağınız bir şeyi elde etmeye çalışarak harcamayın.
- Acıdan ve kederden kaçıp, mutluluğun ve refahın peşinden koşmak yegane insani hedeftir.
- Mutlu bir varlığa ulaşmak için bilgeliğin kazandırdığı şeyler arasında en büyük olanı dostluktur.
- Eğer bir insanı mutlu etmek istiyorsanız; onun zenginliğini arttırmak yerine tutkularını eksiltin.
- Kendi ölümünüzü hayal edebilseniz de edemeseniz de var olmamaktan korkmamız çok normaldir.
- Kanunlar bilgeler için konmuştur, ama haksızlık etmesinler diye değil, haksızlığa uğramasınlar diye.
- İnsan, dostlarının acılarına, onlarla bir olup ağlayıp sızlamakla değil, yardım ve bakım ile katılmalıdır.
- Mutluluğa giden tek bir yol vardır ve bu irademiz dışındaki şeyler yüzünden kaygılanmayı bırakmaktır.
- Her istek karşısında insan kendine şunu sormalıdır: Bu istek elde edilirse ne olur elde edilmezse ne olur?
- Ölümden korkmak anlamsızdır, çünkü yaşadığımız sürece ölüm yoktur, ölüm geldiğinde ise artık biz yokuz.[1]
- Tanrı onların dualarını dinleseydi, sürekli birbirlerinin aleyhine dua ettikleri için, insanların hepsi yok olurdu.
- Akıllı, dürüst ve insaflı olmadan mutlu yaşanamayacağı gibi, mutlu olmadan da akıllı, dürüst ve insaflı olunamaz.
- Ölüm ne yaşayanları ilgilendirir ne de ölüleri. Çünkü yaşayanlar için ölüm yoktur. ölülerin ise zaten kendileri yoktur.
- Hayatı zevkli kılan şeyler, kolay bulunmayan şeylerdir ama aslında hiç de pahalı değildirler: Dostluk, özgürlük, düşünmek.
- Dine karşı asıl saygısız kişi, kalabalığın taptığı tanrıları tanımayan değil, tanrılar hakkında kalabalığın inandığını onaylayan kişidir.
- Ölüm gelecek diye acı çekmek en büyük aptallıktır. Ölüm varken biz yokuz. Biz varken ölüm yoktur. Onunla hiç karşılaşmayacağız.
- Yaşamıyor olmak hiç de korkunç bir şey değil; bunu tam anlamıyla kavramış bir insan için hayatta katlanılamayacak hiçbir şey yoktur.
- Hayatın asıl amacı dikkate alındığında, yoksulluk içinde, büyük bir yoksulluk içinde yaşamak aslında en sınırsız servete sahip olmaktır.
- Bilginin amacı; insanı bilgisizlik ve boş inançlardan tanrı ve ölüm korkusundan kurtarmaktır. Ve bu olmadan mutlu olmaya imkan yoktur.
- Evrende her şey insan için haz objesidir. Ancak erdemle gelen bilgi arttıkça haz da artar. Bu nedenle yönelim hazza değil bilgiye olmalıdır.
- Ölümden neden korkacakmışım? Ben buradaysam ölüm yoktur. Ölüm buradaysa ben yokum. Ben varken olmayan bir şeyden neden korkayım?
- Tanrı insanların dualarını dinleseydi, insanlık çok hızlı bir şekilde ortadan kaybolurdu, zira herkes birbirine beddua etmekten başka bir şey yapmıyor.
- Tat alma, duyma zevkini, cinsel zevkleri, güzel şeyler görünce içimde uyanan hoş duyguları bir kenara atarsam, iyiyi kötüden nasıl ayırırım bilmiyorum.
- Felsefeyle uğraşma zamanının daha gelmediğini ya da artık geçmiş olduğunu söylemek, mutlu olmanın zamanı daha gelmedi ya da artık geçti demekten farksızdır.
- Eğer Tanrılar yeryüzünden kötülükleri kaldırmak istiyorlar da kaldıramıyorlarsa o zaman onlar her şeye gücü yeten değillerdir. Eğer yapabilirler de, yapmak istemiyorlarsa o zaman onlar iyiliksever değillerdir. Eğer onların kötülüğü kaldırmaya ne güçleri ne de istekleri varsa o zaman onlar ne her şeye gücü yeten, ne de iyilikseverlerdir. Ve son olarak eğer Tanrı’lar kötülüğü kaldırma gücüne sahipseler ve kaldırmayı istiyorlarsa o zaman kötülük nasıl ortaya çıkmıştır?
- Non Fui Fui Non Sum Non Curo / Yoktum, Varım, Olmayacağım, Umrumda Değil.
- Tanrı kötülüğü önlemek istiyor da gücü mü yetmiyor? Öyleyse o güçsüzdür. Yok gücü yetiyor da önlemek mi istemiyor? Öyleyse o, kötü niyetlidir. Hem güçlü hem de iyi ise kötülük nereden geliyor?[2]
- Evrende her şey insan için haz objesidir. Ancak erdemle gelen bilgi arttıkça haz da artar. Bu nedenle yönelim hazza değil bilgiye olmalıdır.
- Yaşlılar da gençler gibi felsefe ile kendilerini yetiştirmeliler. Birinci grup kaderin onlara sunduğu serveti hatırlayarak gençleştiğini hissetmek için, ikinci grup, gençliklerine rağmen gelecek karşısında yaşı ilerlemiş birisi kadar cesur olmak için.
Kaynakça
değiştir- ↑ Felsefe Tarihi, Macit Gökberk, Remzi Kitabevi, s.99
- ↑ David Hume, Dialogues Concerning Natural Religion, s.63