Michel de Montaigne
16. yüzyıl Fransız deneme yazarı
(Montaigne sayfasından yönlendirildi)
Michel de Montaigne | |
---|---|
![]() | |
Doğum tarihi | 28 Şubat 1533 |
Doğum yeri | Saint-Michel-de-Montaigne |
Ölüm tarihi | 12 Eylül 1592, 13 Eylül 1592 |
Ölüm yeri | Saint-Michel-de-Montaigne |
![]() ![]() |

Michel de Montaigne (28 Şubat 1533 - 13 Eylül 1592), 16. yüzyıl Fransız deneme yazarı.
KaynaklıDeğiştir
DenemelerDeğiştir
- Bu kitapta sade, doğal, her zaman olduğum gibi, yapay olmadan ya da bir gerilme içinde olmaksızın; kendi portremi oluşturmak istiyorum... Kısacası kitabın konusu kendimdir.
- Kitap I, Okuyucuya (önsöz) (1580)
- Bir amaca bağlanmayan ruh yolunu kaybeder. Çünkü her yerde olmak hiçbir yerde olmamaktır.
- I. kitap, 9. bölüm
- Paranın saklanılması, kazanılmasından daha zahmetli bir iştir.
- I. kitap, 14. bölüm
- Rahatsız, gözü doymaz, telaşlı bir zengin, düpedüz yoksul bir kişiden daha zavallı gelir bana.
- I. kitap, 14. bölüm
- Cimriliği yaratan yoksulluk değil, zenginliktir daha çok.
- I. kitap, 14. bölüm
- En fazla korktuğum şey korkunun kendisidir.
- I. kitap, 18. bölüm
- Başkalarının bilgisiyle bilgin olabilsek bile, ancak kendi aklımızla akıllı olabiliriz.
- I. kitap, 24. bölüm
- Eğitimin insanı bozmaması yetmez, daha iyiden yana değiştirmesi gerekir.
- I. kitap, 25. bölüm
- Olgun bir okuyucu çok kez başkasının yazdıklarında yazarın değinmediği güzellikler bulur, okuduklarına daha zengin anlamlar ve renkler kazandırır.
- I. kitap, 26. bölüm
- En çok inandığımız şeyler, en az bildiklerimizdir.
- I. kitap, 32. bölüm
- Gideceği limanı bilmeyen gemiye hiçbir rüzgardan hayır gelmez.
- II. kitap, 2. bölüm
- Bir arı başkasını sokunca kendisine daha çok zarar verir. Gücü ve iğnesi elden gider.
- II. kitap, 5. bölüm
- Kendini olduğundan az göstermek, alçakgönüllülük değil, budalalıktır; kendine değerinden az paha biçmek korkaklıktır, pısırıklıktır. Kendini olduğundan fazla göstermek de, çoğu kez gururdan değil budalalıktandır.
- II. kitap, 6. bölüm
- Benim mesleğim ve sanatım yaşamaktır.
- II. kitap, 6. bölüm
- Bunca bekçili, silahlı evler yok oldu gitti de benimki niçin duruyor? Anlaşılan, diyorum, o evler bekçili, silahlı oldukları için yok olup gittiler. Korunmak saldırana hem istek veriyor, hem de hak kazandırıyor: Her korunma savaşçı bir kılığa girer ister istemez.
- II. kitap, 15. bölüm
- Bilinecek, bilinince de daha fazla hatırı sayılacak diye iyi adam olan, insanların kulağına gitmesi koşuluyla iyilik eden kişi, kendisinden daha fazla yarar sağlanabilecek bir insan değildir.
- II. kitap, 16. bölüm
- Birçok hayvanların, hatta insanların, öldükten sonra kaslarını sıktıkları, oynattıkları görülür. Herkes bilir kimi uzuvlarımız bizden hiç de izin almadan kımıldar, dikilir ve yatarlar. Yalnızca derimizi oynatan bu etkilemeler bizim sayılmaz. Bizim olması için insanın bütünlüğüyle işe karışması gerekir. Uyurken elimizin, ayağımızın duyduğu acılar bizim değildir.
- II. kitap, 26. bölüm
- Söylemek bir iş, yapmak ise başka bir iştir.
- II. kitap, 31. bölüm
- Tıpkı bir doktorun işini yapması gibi değiştirmek bilmekten değerlidir.
- II. kitap, 37. bölüm
- Kurnazlıkların para etmediğini gördüm de güldüm.
- II. kitap, 16. bölüm
- Bir şey koparır bizden yıllar, akıp giderken.
- II. kitap, 17. bölüm
- Bütün ahlak felsefesi sıradan ve kendi halinde bir hayata da girebilir, daha zengin, gösterili bir hayata da: Her insanda, insanlığın bütün hâlleri vardır.
- III. kitap, 2. bölüm
- Kadınların, süs ve aylaklıklarının bizim emeğimizle beslenmesi gülünç ve haksız bir şeydir.
- III. kitap, 9. bölüm
- Kendini başkalarına ödünç ver ama kendini sadece kendine ver.
- III. kitap, 10. bölüm, İlk paragrafın sonu
- Yasalardan daha çok, daha ağır, daha geniş haksızlıklara yol açan ne vardır?
- III. kitap, 13. bölüm
- Bilmeyi istemekten daha doğal bir istek yoktur.
- III. kitap, 13. bölüm
KaynaksızDeğiştir
- Başkalarında bizden daha fazla yiğitlik, beden gücü, deneyim, yetenek, güzellik görebiliriz ama akıl üstünlüğü kimseye vermeyiz.
- Başkalarının bilgisiyle bilgin olsak bile ancak kendi aklımızla akıllı olabiliriz.
- Bizi yöneten, dünyayı ellerinde tutan kimselerin bizim kadar akıllı olması, bizim yapabileceğimiz kadarını yapması yetmez. Bizden çok üstün değiller ise bizden çok aşağı sayılırılar.
- Dostun olsun istiyorsan dost ol. Dostluğun kolları birbirimizi dünyanın bir ucundan bir ucuna kucaklayabilecek kadar uzundur.
- Her gün birbirini görmenin tadı başka, ayrılıp kavuşmanın tadı başka.
- Bir gün hepimiz ölümü tadacağız.
- Dünyaya geldiğimiz gün bir yandan yaşamaya, bir yandan ölmeye başlarız.
- Hayatın değeri uzun yaşanmasında değil, iyi yaşanmasındadır.
- İnsanın doğuşunu görmekten herkes kaçar, ama ölümünü görmeye hep koşa koşa gideriz. İnsanı öldürmek için gün ışığında, geniş meydanlar ararız, ama onu yaratmak için karanlık köşelere gizleniriz. İnsanı yaparken gizlenip utanmak bir ödev, onu öldürmesini bilmekse birçok erdemleri içine alan bir şereftir. Biri günah, öteki sevaptır.
- Ölümün bizi nerede beklediği belli degil, iyisi mi biz onu her yerde bekleyelim.
- Ayartılmamış bayan, bekâretiyle övünemez.
- Değiştirilemeyen bir düzen kötü bir düzendir.
- Acıyı acıyla gidermeyi sevmem. Karnınız ağrıyor diye kendinizi istiridye yemek keyfinden yoksun ettiniz mi, derdiniz birken iki olmuş demektir.
- Alçakgönüllü yüreklerde yaşayan düşünceler, yüksek düşüncelerdir.
- Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen yanlış insanlar üzerinde hayal kuruyorsun.
- Başkalarına olduğu kadar kendimize de yabancıyız.
- Bazen iyi bir öğüt, pahalı bir armağandan daha değerlidir.
- Bir kapıyı itmeden açık olup olmadığını anlayamazsın.
- Bizi yaratan işi hayvanlık saymaktan daha büyük hayvanlık mı olur?
- Çatabilirsen önce fikirlerime çat; sonra bana.
- İnsanlığın büyük ve muhteşem eseri, bir amaçla yaşamayı bilmektir.
- Kendimiz sandığımızdan çok daha zenginiz; ama bizi ondan bundan dilenerek yaşamaya alıştırmışlar; kendimizden çok başkalarından faydalanmaya zorlamışlar bizi.
- Kral da, dilenci de aynı iştahla acıkırlar.
- Öfke saklamaya gelmez, büsbütün içimize işler.
- Yazmak mutsuzluğun nedeni değil, sonucudur.
- Düşünmekten utanmıyorsan, söylemekten de utanma!
- Hayal gücü şiddetli bir şekilde rahatsız edilirse uzaktaki bir nesneyi vurabilecek oklar fırlatır.
- Okunu hedeften öteye atan okçu, okunu hedefe ulaştıramayan okçudan daha başarılı sayılamaz.
Montaigne'in Denemeler kitabında verdiği bir örnek: Adamın birine oğlundan neden bu kadar nefret ettiği sorulur ve eklenir:
- -O senin bir parçan senden çıktı..
Adam cevap olarak yere tükürür ve der ki;
- -Bu da benden çıktı ve sırf bu yüzden onu sevmem beklenemez. (Montaigne'in oğlu yoktu, zaten bu olay da Denemeler'inde örnek gösterdiği, başkasının başına gelmiş bir olaydı.)