Kendisinde ruh olan hiçbir canlıyı hedef ittihaz etmeyin.
  • Kadere iman, Allah’ın birliği [tevhid ç.n.] inancı ile irtibatlıdır.
  • Kadın, ocak başında olsa dahi erkeğinin dâvetine icâbet etsin.[1]
  • Kadınlar insanın karşısına şeytan gibi çıkarlar... Size doğru bir kadının geldiğini gördüğünüz zaman bilesiniz ki size yaklaşan bir şeytandır.
  • Kalbinden tam bir sadakatle Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in de Allah'ın resûlü olduğuna şehadet eden bir kimseyi Allah, cehennem ateşine haram kılar.
  • Kardeşini bir günahından dolayı ayıplayan kişi, günahı işlemedikçe ölmez.
  • Kavimler layık oldukları şekilde yönetilirler.
  • Kendisinde ruh olan hiçbir canlıyı [atışlarınıza] hedef ittihaz etmeyin.[2][3][4]
  • Kendisini fakir gösteren kimse, fakirleşir.
  • Kıyamet günü cehennem, yetmiş bin yuları olduğu halde getirilir. Her yularında, onu çeken yetmiş bin melek vardır.[5][6]
  • Kıyamet günü kâfir, dilini siccine doğru çekerken, insanlar onu ayaklarının altında çiğnerler.[7]
  • Kıyamet gününde Allah, kullarından birini çağırır, huzurunda durdurarak malının hesabını sorduğu gibi, makamının da hesabını sorar.
  • Kıyamet gününde bilginlerin mürekkebi şehitlerin kanıyla tartılır.
  • Kıyamete yakın Müslümanlar içinde en az bulunacak şey; helal para ile kendisine güvenilecek arkadaştır.
  • Kim Allah’ı gazaplandırmakla bir güç sahibini hoşnut ederse, Allah’ın dininden çıkmış olur.
  • Kim Allah yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar.
  • Kim Allah ile kendisinin arasını düzeltir, güzel yaparsa; Allah da onun, insanlarla arasını düzeltir, güzel yapar. Kim iç dünyasını [kalbini, niyetini] düzeltirse, Allah da onun dışını [davranışlarını] düzeltir.
  • Kim Allah yolunda bir askerin teçhizatını temin ederse bizzat gaza yapmış olur. Kim, gazaya çıkan bir askerin geride kalan ailesine hayırlı himayede bulunursa gaza yapmış olur.[8][9][10][11][12]
  • Kim benim sünnetimi diriltirse [ihya ederse ve yaşamında tatbik ederse] beni sevmiş olur. Beni seven de benimle beraber cennettedir.
  • Kim bir hayırlı işi yapmaya yönelirse, onu yapan kadar mükâfat alır.
  • Kim bir namaz unutacak olursa hatırlayınca derhal kılsın. Unutulan namazın bundan başka kefareti yoktur.[13][14][15][16][17]
  • Kim -din- kardeşinin ırz ve namusunu onu gıybet edene karşı savunursa, Allah da kıyamet günü o kimseyi cehennemden korur.[18]
  • Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o onlardandır.
  • Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz.
  • Kim bir kavme misafir olursa, onlar müsaade etmedikçe [nafile ç.n.] oruç tutmasın.
  • Kim bir mü'mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir.
  • Kim gaza yapmadan ve içinde gaza yapma isteğini konuşturmadan ölürse, münafıklıktan bir çeşit üzere olur.
  • Kim orucu fecirden önce niyetlemezse [kesin kılmazsa] onun orucu yoktur.
  • Kim oruçlu olduğu halde unutur ve yerse veya içerse orucunu tamamlasın. Çünkü ona Allah yedirip içirmiştir.
  • Kim Kadir Gecesi'nde inanarak, ihlas ile o geceyi ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır.
  • Kim kendiliğinden kusacak olursa, üzerine kaza gerekmez. Kim de isteyerek kusarsa orucunu kaza etsin.
  • Kim kölesi ile yüz okiyye üzerinden mükâtebe yapsa da, kölesi, bunun on okiyyesi hariç hepsini ödese, yine de köledir.[19][20][21]
  • Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.[22][23]
  • Kim mahlûkun rızasını, Halıkın gazabıyla kazanmaya çalışırsa, Allahu Teala o mahluku ona musallat eder.
  • Kim malı olan bir köle azat ederse, kölenin malı kendisinin olur, yeter ki efendisi bu hususta bir şart koşmamış olsun.[24][25]
  • Kim üzerinde ramazan ayının orucu olduğu halde ölecek olursa, (ölünün velisi) her bir gün yerine, bir fakire yiyecek versin.
  • Kim yalanı ve onunla ameli terk etmezse (bilsin ki) onun yiyip içmesini bırakmasına Allah'ın ihtiyacı yoktur.
  • Kişi arkadaşının dini üzeredir. O halde sizden birisi kiminle arkadaşlık yaptığına dikkat etsin. Kişi sevdiği ile beraber(haşrolunacaktır)dir.
  • Kişi din kardeşine kâfirlik isnat ederse, bu isnat ikisinden birine döner.
  • Kişi malı, hanımı ve çocuğuyla imtihan edilir.
  • Kişinin dünya ve ahiretine faydası olmayan şeyleri terk etmesi, İslâm'ının güzelliğinden ileri gelir.[26]
  • Kişi, önüne semer kaşı kadar bir şey bırakmadan namaz kılarsa; [önünden geçtiği takdirde] siyah köpek, kadın, eşek namazını bozar.[27][28][29][30]
  • Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.[31][32]
  • Koca karısına dayak atarken yüzüne vurmaz, ancak yaralamayacak şekilde döver.[33]
  • Kocasının izni olmadan sokağa çıkan kadını melekler kötüler, lanetler ve bu durum kadının eve dönmesine kadar devam eder.[34]
  • Kostantiniyye [İstanbul] bir gün elbet fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan ve onun askeri ne güzel askerdir.[35]
  • Koşarak yürümek mü’min’in değerini yok eder.
  • Köleyi ölme anında azat edenin misali, doyduğu zaman hediyede bulunan adam gibidir.[36][37]
  • Kötü ahlaklılık, uğursuzluktur.
  • Kur'an-ı Kerîm'i Müslüman nesillere öğretmek, Kur'an'ın korunması konusunda onlara mes'uliyetlerini hissettirmek, ona dil uzatanlara karşı müdafaa görevini yerine getirmek, her Müslümanın vazifesidir.
  • Kur'an'ın haram kıldığını, helal sayan bir kimse, Kur'an'a inanmamıştır.
  • Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.[38][39]
  • Kabir, ya cennet bahçelerinden bir bahçe ya da cehennem çukurlarından bir çukur.
  • Kanaate sarılınız. (Çünkü) Kanaat tükenmeyen bir maldır.
  • Kardeşini güler yüzle karşılamaktan ibaret bile olsa, hiçbir iyiliği hor görme.
  • Kıyamet Günü Cehennem’liklerin azabca en hafif olanı o kimsedir ki, ayak oyuklarına iki kor konur da (Onun te’siriyle) o adamın beyni kaynar. Hiçbir kimsenin kendisi kadar şiddetli azabda olduğunu hatırına getirmez; halbuki o, azab görenlerin en ehvenidir.
  • Kıyamet Günü, tacirler facir olarak ba’s olunurlar. Allah’tan korkan, iyilik eden, ve tasadduk edenleri müstesna.
  • Kıyamet Günü'nde Âdem oğlu, şu beş şeyden sorguya çekilmedikçe yerinden ayrılamaz: Ömrünü nerede, ne sûretle harcadığından, yaptığı işleri ne maksatla yaptığından, malını nerede kazandığın dan ve nerelere sarfettiğinden, Vücudunu, sıhhatını nerede ve ne sûretle yıprattığından.
  • Kıyamet gününde bana halkın en yakın olanları ve şefaatime hak kazananları benim üzerime en çok salavat getirenleridir.
  • Kıyamet yaklaştığında Müslüman'ın rüyası yalan çıkmayacak. Sizin en doğru rüya göreniniz, en doğru söyleyeninizdir.
  • Kim beni rüyasında görürse, beni gerçekten görmüş gibidir. Çünkü, şeytan benim şeklime girip görünemez.
  • Kim insanların kendisi için ayağa kalkıp saygı göstermelerini isterse, ateşteki yerine hazırlansın.
  • Kim ki Allah’a ve Ahiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin ya da sükut etsin.
  • Kim küçüklerimize merhamet etmez, büyüklerimizin hakkını tanımaz ise bizden değildir.
  • Kişi arkadaşının dini üzerinedir. Sizden her biriniz, kiminle arkadaşlık yaptığına baksın.
  • Kişi dostunun yolundadır.O halde sizden her biriniz dost edineceği kimseye iyi dikkat etsin.
  • Kişi yalan söylediği zaman o yalandan gelen kokudan, melek ondan bir mil uzaklaşır.
  • Kuvvetli insan, kendi kendini yenen insandır.
  • Küçüğümüze merhamet etmeyen, büyüğümüze saygı göstermeyen bizden değildir!
  • Kul önemsemeden ve farkına varmadan Allah'ın hoşnut olduğu bir söz söyler, bu sebeple Allah cennette onun derecesini yükseltir. Yine kul dikkat etmeden, Allah'ın gazabını gerektiren bir söz söyler de Allah onu o kelime nedeniyle cehenneme yuvarlar.[40]

Kaynakça

değiştir
  1. Ebû Alî Talk b. Alî'den rivayet edilen bu hadis için bkz. Riyâzü's-Salihîn, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, c. 1, s. 325, hadis numarası: 282.
  2. Müslim, Sayd 58 (1957)
  3. Tirmizi, Sayd 1 (1475)
  4. Nesâî, Dahâya 41 (7, 238, 239).
  5. Müslim, Cennet 29 (2842)
  6. Tirmizi, Cehennem 1 (2576).
  7. İmam Gazali, İhyau Ulumi'd-Din, Karaoğlu Yayıncılık, 1991, c. 4, s. 962'den aktaran İlhan Arsel, Şeriat ve Kadın, Kaynak Yayınları, 20. Baskı Şubat 2014, s. 214
  8. Buharî, Cihâd 38
  9. Müslim, Emâret 135, 136 (1899)
  10. Ebû Davud, Cihâd 21 (2509)
  11. Tirmizî, Fedâilu'l-Cihâd 6 (1628)
  12. Nesâî, Cihâd 44 (6, 46).
  13. Buhârî, Mevakîtu's-Salât 37
  14. Müslim, Mesâcid 314 (684)
  15. Tirmizî, Salât 131 (178)
  16. Ebu Dâvud, Salât 11 (442)
  17. Nesâî, Mevâkît 52, 53 (2, 293, 294).
  18. Tirmizî, Birr 20, IV, 327
  19. Ebû Davud, Itk 1 (3927)
  20. Tirmizi, Büyu' 35 (1260)
  21. İbnu Mace, Itk 3 (2519).
  22. Müslim, Îmân, 78
  23. Ebû Dâvûd, Salât, 248.
  24. Ebû Davud, Itk 11 (3962)
  25. İbnu Mace, Itk 8 (2629).
  26. Tirmizi, Zühd 11, 2318, 2319
  27. Müslim, Salat 265 (510)
  28. Ebû Davud, Salat 110 (702)
  29. Tirmizi, Salat 253 (338)
  30. Nesai, Kıble 7.
  31. Buhârî, İlm, 12
  32. Müslim, Cihâd, 6.
  33. Gazali'nin, Ebu Davud ve Neseî'den naklettiği bu hadis için bkz. İlhan Arsel, Şeriat ve Kadın, Kaynak Yayınları, 20. Baskı Şubat 2014, s. 156, 290 numaralı dipnot.
  34. İbn Abbas'ın rivayetine dayalı bu ve benzeri hadisler için bkz. İlhan Arsel, Şeriat ve Kadın, Kaynak Yayınları, 20. Baskı Şubat 2014, s. 345
  35. Ahmed bin Hanbel, Müsned; c. 4, s. 335
  36. Ebû Davud, Itk 15 (3968)
  37. Tirmizi, Vesaya 7 (2124).
  38. Tirmizî, Birr, 15
  39. Ebû Dâvûd, Edeb, 66.
  40. Buhârî (23/4, 7, 184), Müslim (zühd 49-50, s. 2290), Tirmizî (2314)