Fazıl Say

Türk piyanist ve besteci
Fazıl Say
Doğum tarihi 14 Ocak 1970
Doğum yeri Ankara
Vikipedi maddesi
Vikiveri öğesi
Fazıl Say

Fazıl Say (d. 14 Ocak 1970), Türk piyano virtüozü ve klasik müzik bestecisi.

Sözleri değiştir

Kaynaklı değiştir

 
Anlamak isteyen anlıyordur, istemeyen de anlamıyordur.
  • Anlamak isteyen anlıyordur, istemeyen de anlamıyordur.[1]
    • "Anlaşıldığınızı düşünüyor musunuz Türkiye’de?" sorusuna cevap olarak söyledikleri.
  • Arabesk bence felsefi olarak bir yılışıklığı temsil ediyor, bir tembelliği temsil ediyor. Bu başta bizde televizyonda böyle yansıyor. Bütün gün televizyonda bu görüntü var. Böyle yemek yaparken aniden göbek atmaya başlıyorlar. Durup dururken. Kimse onları zorlamamışken. Birbiriyle kel alaka vaziyetler. O sırada birisi uçuyor, o sırada yandan Fenerbahçe mini etekli bir kız geçiyor. Aslında sürreal ve Salvador Dali'yi aratan. Ama televizyon olsun da içinde her şey olsun çorbası ve içinde sadece beyin yok. Ondan sonra da alttan "ölümler oldu" vesaire, "Hakkari'de çatışma çıktı" diye altyazı geçiyor. Üstte herif göbek atıyor, sonra da yemek yanıyor. Bu mu iyi?[2]
    • CNN Türk'de Cüneyt Özdemir'in 5N1K programında sorulan soru üzerine verdiği cevap, 24 Ağustos 2010.
  • Arabesk müzik, arabesk yaşam tarzının betimlemesidir. Aydınlığın, çağdaşlığın ve öncülüğün, sanatçılığın sırtına külfettir. Emek karşıtıdır, duyarsızlıktır ve yaratamamaktır! Etik dışı “yalan dolanla” doludur. Orta Doğu işi, 3. sınıf, acındırmaca, tembellik, yeteneksizlik, rant, çamur, muallaklıklar üzerinden yaşar. Arabesk müziği yapan yapsın! Bu sayfaya tek gık diyeni yukarıdaki sebeplerden hemen atacağım! Türk halkının arabesk yavşaklığından utanıyorum, utanıyorum, utanıyorum![3]
 
Belki “laiklik” aslında özgürlüğe “aracı” olmaktır..
 
Benim göğe bakma durağım, müziğim.
  • Benim göğe bakma durağım, müziğim.[5]
  • Benim şarkım da denizden geliyor, denize gidiyor. Ama başka bir gezegenin denizine.[5]
  • Bertrand Russell'ın güzel bir sözü vardır. Bir şey yanlışsa milyonlarca kişi o yanlışı savunsa da o şey yine de yanlıştır, der... Biz burada Gyogy Ligeti'den şu anda bahsediyor olmalıyken veya hakikaten güzel pop müziklerden, Sting'ten, Biorg'den, Buena Vista Social Club'tan vs. veya kendi kültürümüzdense onun en iyisinden.. Cemal Erkin diye bir besteci var, bilmiyorum kaç kişi tanıyor, dahiyane bir besteci benim için.. Onu kaç kişi tanıyor, Türkiye'de tanıyan olmayınca Avrupa'ya götüren de olmuyor. Buradaki sorun arabeski irdeleyelim değil ki..[6]
  • Çok özel bir duruma gelmeye başladık. Tamam, bilmiyoruz cevapları. Ama bir ilerleme var ve buna ithafen bir müzik yazılması gerekiyor diye düşünmüştüm. İşte Evren Senfonisi odur.[7]
  • Hemen değil ama, ileride Türkiye'den ayrılmayı düşünüyorum. Biz artık azınlıkta kaldık, dışlanıyoruz.[8]
  • Fazıl şiirin matematiğini çözüyor. Müziğe matematik ekliyor. Yani ben hem müziği hem matematiği çözmeye çalışıyorum. Bir de, dinleyici “bunu ben de söylerim” desin istiyorum şarkılar için. İnsanlar zorluğa odaklanmasınlar, şairin yüreğe dokunduğu noktaya odaklansınlar istiyorum.[5]
  • İslamcılar güç kazandı, azınlıkta kaldık. Tüm bakan eşleri türbanlı. Türkiye rüyalarımız öldü. İleride ülkeden ayrılabilirim.[8]
  • Kendimle çok savaştım ama barışta kendimi daha rahat hissediyorum. Kendimle olan savaşım çok sert oldu ve çok uzun zaman aldı. Şimdi barış zamanı.[5]
  • Laiklik, benim memleketim Türkiye’de, cesur lider Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet ile özdeşleşmiş bir kavramdır. Bizler için laiklik bilimde, sanatta, sporda, her şeyde dünya yarışında var olmak isteyen Türkiye insanlarının, farklı inançlara ve farklı etnik kökenlere dağılmış halkına, eşit insan hakları veren, tüm inanışlara ve inançsızlara adil hak tanıyan, her tür felsefi düşünceyi özgür kılan bir üst adalet idi.[9]
 
Mesele insanlığa bir şey kazandırmak, insanlık duvarına naçizane bir şeyler ekleyebilmektir. Çalışmak ve üretmektir. Bizler bu bilinçteyiz.
  • Mesele insanlığa bir şey kazandırmak, insanlık duvarına naçizane bir şeyler ekleyebilmektir. Çalışmak ve üretmektir. Bizler bu bilinçteyiz. Bizler bu bilinç ile yetiştirildik. Tarih, bizim emeklerimizi boşa çıkarmayacaktır.[4]
  • Müslüm baba'ya acil şifalar diliyorum, en derin hislerimle; dayansın ve yaşamak kazansın, hayata dönsün isterim. En sert tartışmalarda en ağır sözleri karşılıklı söylemiş olsak bile, bu hayatta bambaşka müzik kulaklarımız, bambaşka gelecek hayallerimiz olsa bile, sonuçta bütün kavgalar da insanidir, bir insanın yaşama dönmesini istemek de insanidir, sonuçta insanız, ölümden değil, yaşamaktan yanayız, hayata dön Müslüm baba.[10]
  • Sağır olduğum gün ben de arabesk müzik dinlemenin keyfini doya doya çıkaracağım.[3]
 
Umutlarımız eksik olmasın... Karanlık ise her taraf, aydınlatalım.

Kaynaksız değiştir

  • Ben Fazıl Say, müzisyenim. Müziğin tüm yönlerine ihtiyacım var.
  • Beethoven’ı anlamak bir yandan çok zor. Ama müziğiyle bir kere iç içe olduktan sonra, bu da zamanla olunuyor, ve olguluğa erişildiğinde, onu anlamak çok kolay. Onun içindeki şarkıyı yoğun şekilde hissetmek mümkün.
  • Küçük yaşlardan itibaren piyano benim en sevdiğim oyuncak oldu.
  • Müzik, hayatımın ritmini belirliyor, hem de uzun zamandır. Mutlu veya mutsuz olmam da onun elinde. Kendi içine inebilmek müzikte çok önemlidir. Bu insana mutluluk veriyor. İkinci kez dünyaya gelsem, herhalde yine müzisyen olurdum.
 
Önemli olan müziğin dilini, şarkısını hissetmek. Bu bana büyük mutluluk veriyor. Sadece mükemmel piyano çalmak, bana mutluluk vermezdi.
  • Önemli olan müziğin dilini, şarkısını hissetmek. Bu bana büyük mutluluk veriyor. Sadece mükemmel piyano çalmak, bana mutluluk vermezdi.

Hakkında söylenenler değiştir

  • O, sadece dahi bir piyanist değil; şüphesiz ki 21. yüzyılın en büyük sanatçılarından biri olacaktır.[11][12] — Le Figaro (Paris)

Kaynakça değiştir

Dış bağlantılar değiştir

Fazıl Say ile ilgili daha fazla bilgiye Vikipedi'den ulaşabilirsiniz.