George Orwell
İngiliz yazar ve gazeteci
George Orwell | |
---|---|
İngiliz Yazar. | |
Doğum tarihi | 25 Haziran 1903 |
Doğum yeri | Britanya Hindistanı |
Ölüm tarihi | 21 Ocak 1950 |
Ölüm yeri | İngiltere |
Vikipedi maddesi Vikiveri öğesi |
Sözleri
değiştir- İntikam ve cezalandırma fikri çocukça bir hayaldir. Dürüst olmak gerekirse, intikam diye bir şey yoktur. İntikam, güçsüz olduğunuzda ve güçsüz olduğunuz için gerçekleştirmek istediğiniz bir eylemdir: Güçsüzlük hissi ortadan kalktıktan hemen sonra o arzu da buharlaşır.[1]
- POUM milisine 1936 yılı sonunda katıldım. Bir başkasına değil de bu milise katılmamın başlıca nedenleri şunlardı: İspanya’ya gitmeye gazete makalelerim için malzeme toplayabilmek amacıyla niyetlenmiştim. Bunun yanı sıra, eğer çarpışmaya değer gibi görünürse, belki de savaşırım diye muğlâk bir düşünce de vardı kafamda. Ne var ki hastalıklı bünyem ve nispeten az sayılabilecek askeri tecrübem hesaba katıldığında, savaşmak hususunda pek bir kuşkuluydum.[2]
- İnsanlar ancak yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başladığında mutluluğa ulaşabilir.
- Belki de insan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu.
- Doğru sözler paylaşıldıkça doğru düşünceler artar, paylaşalım.
- Önemli olan yaşamak değildir, başarmak hiç değildir. Önemli olan insan kalmayı bilmektir.
- Sahtekârlığın evrensel düzeyde egemen olduğu dönemlerde gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir.
- Savaş kazanmak amacıyla yapılmaz, aksine savaşın sürekli olması istenir… Toplumdaki hiyerarşinin sürmesi ancak yoksulluk ve cehalet temeli üzerinde sağlanabilir. Savaş başlatma çabası her zaman için, asıl olarak, toplumu açlığın eşiğinde tutmak için planlanır. Savaş, egemen grup tarafından kendi vatandaşlarına karşı yürütülür ve bu savaşın amacı zafer kazanmak değildir … aksine toplumun mevcut yapısını sağlam tutmaktır.
- Şovenist kendi tarafının yaptığı mezalimleri tasvip etmediğini belirtmemekle kalmayıp hatta bunları işitmemek gibi kayda değer bir yeteneğe de sahiptir.[3]
- Dindarların ve ahlaksızların doğal olarak birbirlerini buldukları bir gerçektir.
- Tanrı'yı övüp ceplerini doldurdular.[4]
- Bugünlerde her şey birinci kalite; hatta Hitler'in sizin için ayırdığı kurşunlar da.
- Birçok insan hayatından makul ölçüde keyif alır ama bakiyeye baktığınızda hayat acıdır. Yalnızca çok genç ve ahmak olanlar bunun aksini düşünür.
- Artık saf aşk ya da tutku söz konusu değildi. Hiçbir duygu saf olamıyordu, çünkü her şeye korku ve nefret sinmişti. Kucaklaşmaları bir savaş, orgazmlarıysa bir zafer olmuştu. Bu, partiye indirilmiş bir darbeydi. Sevişmek siyasal bir eylemdi.
- Olumluyu olumsuza yeğlerim. Oynadığımız oyunda kazanmak söz konusu değil. Ama bazı yenilgiler ötekilerden daha iyidir.
- Ellisine gelen herkes hak ettiğini bulacaktır.
- Güç araç değil, amaçtır. İnsan devrimi korumak için diktatörlük kurmaz, diktatörlük kurmak için devrim yapar. Eziyetin amacı eziyettir. İşkencenin amacı işkencedir. Gücün amacı güçtür.
- ‘Şovenizm’ … insanların böcekler gibi sınıflandırılabileceğini ve milyonlarca, hatta on milyonlarca insandan oluşan koskoca grupların güvenle ‘iyi’ ya da ‘kötü’ olarak yaftalanabileceğini varsayma alışkanlığıdır.[3]
- Bütün şovenistler birtakım benzer gerçekler arasındaki benzerlikleri görmeme gücüne sahiptirler. Britanyalı bir muhafazakâr Avrupa’da kendi kaderini tayin hakkını savunur, Hindistan’da buna karşı çıkar, hem de hiçbir tutarsızlık hissine kapılmaz. Uygulamalar niteliklerine göre değil bunları kimin yaptığına göre iyi ya da kötü ilan edilir ve ‘bizim’ taraf yaptığında ahlaki rengi değişivermeyen neredeyse hiçbir zulüm çeşidi —işkence, rehineler kullanma, zorla çalıştırma, kitlesel sürgün, yargısız infaz, tahrifat, suikast, sivilleri bombalama— yoktur.[3]
- İyi yazamıyorsan iyi düşünemezsin, iyi düşünemiyorsan başkaları senin yerine düşünür.
- Sanatın siyasetle hiçbir ilişkisi olmaması gerektiği düşüncesinin ta kendisi siyasal bir tutumdur… Geçmişteki yaptıklarıma baktığımda, siyasal bir amaçtan yoksun olduğum her durumda, cansız kitaplar yazdığımı, dokunaklı bölümlerin gösterişine kapıldığımı, anlamsız tümceler, süslü nitelemeler kullandığımı ve yapıtı genel olarak ipe sapa gelmez şeylerle doldurduğumu görüyorum.[5]
- On altı yaşımdayken birdenbire sözcüklerin salt tadını, başka deyişle, sözcüklerin sesleriyle çağrışımlarını keşfettim … Para kazanmak gereksinimini bir yana bırakırsak, düzyazı için gerekli olan en az dört ana yazma nedeni (salt bencillik, estetik merak, tarihsel dürtü, siyasal amaç) olduğunu sanıyorum. Bunlar her yazarda değişik ölçülerde bulunur ve bu oranlar yazarın içinde yaşadığı çevreye göre zaman zaman değişir.
- En iyi kitaplar bize bilmediklerimizi söyleyenlerdir.
- Düşünen hemen her insanın bir şekilde isyankâr ve genellikle de oldukça sorumsuz bir isyankâr olduğu uzun bir dönem yaşandı. … Yeryüzünde bir cennet yaratmaya çalışmış olmamız nedeniyle şimdi bir kabus içinde yaşıyoruz.[3]
- Kolektivizm, doğası gereği demokratik olmadığı gibi, bilakis zorba bir azınlığa İspanyol Engizisyoncuların bile hayal edemeyeceği yetkiler verir.[3]
- 1936 yılından beri yazdığım tüm ciddi çalışmaların her satırı doğrudan ya da dolaylı olarak totalitarizme karşı ve benim anladığım anlamda demokratik sosyalizmden yana olmuştur.[3]
- Düşünce özgürlüğünden yana olduklarını ilan edenler bile kovuşturmaya uğrayanlar onların hasımları olduğunda genellikle bu iddialarından vazgeçiveriyorlar.[3]
- Korku, nefret, kıskançlık ve güce tapma söz konusu olur olmaz gerçeklik duygusu yok olur. … Doğru-yanlış ayrımı da ortadan kalkar. Yapan ‘bizim’ taraf olduğu takdirde mazur görülemeyecek hiçbir, kesinlikle hiçbir suç kalmaz.[3]
- Bir ortodoksluğun yerine başka birinin geçirilmesi ille de bir gelişme değildir. Düşman, gramofon zihniyetidir, o anda çalınan plağı kişinin beğenip beğenmemesi fark etmez.[3]
- Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.
- Dışarıdaki hayvanlar bir domuzların yüzlerine, bir insanların yüzlerine bakıyor, ama birbirlerinden ayırt edemiyorlardı.
- İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Yine de tüm hayvanların efendisidir.
Peki, bu durum Doğa’nın bir yasası mıdır? Ülkemiz, topraklarında yaşayanlara düzgün bir hayat sunamayacak kadar yoksul mudur? Hayır, yoldaşlar, asla! İngiltere toprakları bereketlidir, havası suyu iyidir yurdumuz, bugün bu ülkede yaşayan hayvanlardan çok daha fazla bol yiyecek sağlayabilir.[6] - İnsan'a karşı savaşırken sonunda ona benzememeliyiz. Onu alt ettiğiniz zaman bile onun kötü alışkanlıklarını benimsemeye kalkmayın. Hiçbir hayvan asla bir evde yaşamamalı, yatakta yatmamalı, giysi giymemeli, içki ve sigara içmemeli, paraya el sürmemeli, ticaretle uğraşmamalı. İnsan'ın bütün alışkanlıkları kötüdür. Ve en önemlisi, hiçbir hayvan kendi türünden olanlara zorbalık etmemeli. Güçlüsü güçsüzü, akıllısı akılsızı, hepimiz kardeşiz. Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldürmemeli. Bütün hayvanlar eşittir.
- Büyük Birader sizi izliyor.
- Özgürlük iki kere ikinin dört ettiğini söyleyebilmektir. Eğer buna izin verilirse gerisi kendiliğinden gelir.
- Bilinçleninceye dek başkaldıramayacaklar, başkaldırmazlarsa da hiçbir zaman bilinçlenemeyecekler. (Bu kısım kitapta Proleterler için söylenmiştir.)
- "Geçmişi denetleyen," diyordu Parti sloganı, "geleceği de denetler; şu anı denetleyen geçmişi de denetler."
- "İnsan devrimi korumak için diktatörlük kurmaz. İnsan diktatörlük kurmak için devrim yapar."
Hakkında söylenenler
değiştir- 1984'te doğru olan George Orwell miydi?[7]
Ayrıca bakınız
değiştirKaynakça
değiştir- ↑ George Orwell. "Revenge is Sour", Tribune (9 Kasım 1945).
- ↑ Hayvan Çiftliği eserinin giriş kısmının, "Yazar Hakkında" başlıklı bölümünden alıntıdır.
- ↑ 3,0 3,1 3,2 3,3 3,4 3,5 3,6 3,7 3,8 Orwell, George. Totalitarizm Üzerine (2021 bas.). Liberte yayınları.
- ↑ The Road to Wigan Pier
- ↑ Niçin Yazıyorum? George Orwell
- ↑ George Orwell, Hayvan Çiftliği
- ↑ "1983 Apple Keynote-The "1984" Ad Introduction". YouTube. Erişim tarihi: 25 Ocak 2017.